Huawei Gerçekleri
170'i aşkın ülkede üç milyardan fazla kişiyi bağladık.
%100'ü
çalışanlarının mülkiyetinde
30 yıllık
emniyet ve güvenlik geçmişi
Huawei, bilgi ve iletişim teknolojisi (ICT) sağlayan bağımsız, özel bir şirkettir.
Küresel olarak üç ana müşteri segmentine hizmet veriyoruz:
- İnternet, geniş bant, kablosuz, ayrıca sabit ve cep telefonu hizmetleri sunan telekom operatörleri
- İşletmeler, kuruluşlar, kurumlar, devletler ve kamu hizmetlerinin yanında sektörler: finans, enerji, nakliye ve imalat
- Akıllı telefon, akıllı saat, dizüstü bilgisayar ve diğer cihazları satın alan müşteriler
Müşterilerimiz için geliştirdiğimiz ve sunduğumuz her şey güvenlidir, güvenilirdir ve bu durum 30 yıldır aynıdır.
Güney Çin'in Shenzhen kentinde, yaklaşık 21.000 RMB'lik başlangıç sermayesi ile 1987'de kurulduk. O zamandan beri, dünyanın en büyük telekomünikasyon ekipmanı ve dünyanın ikinci en büyük akıllı telefon üreticisi olmak için büyüdük.
2019'de gelirimizin 122,9 milyar ABD doları olması beklenmektedir.
Huawei, 170'den fazla ülkede 194.000 kişiyi istihdam etmektedir. Çin'de ve Avrupa, Asya ve Afrika'da birçok ülkede pazar lideriyiz. Dünya nüfusunun 3 milyardan fazlası, arama yapmak, kısa mesaj göndermek veya İnternet'te gezinmek için Huawei'nin ürünlerini ve hizmetlerini kullanmaktadır.
İnovasyona odaklanıyoruz ve dünyanın en büyük Ar-Ge yatırımcılarından biriyiz.
14 Ar-Ge Enstitüsü ve Merkezi, 36 ortak inovasyon merkezi ve 45 eğitim merkezi ile küresel çapta bir Ar-Ge varlığına sahibiz. Çalışanlarımızın yaklaşık yarısı Ar-Ge dallarında çalışmaktadır ve Huawei, 2018 yılında 15 milyar ABD dolarının üzerinde yatırım yapmıştır. Önümüzdeki beş yıl içerisinde de 100 milyar ABD Doları değerinde yatırım yapmayı planlıyoruz.
Huawei dünyanın en fazla patente sahip şirketlerinden biridir. 87.805 tane patentimiz mevcut olup 11.152 tanesi Amerika Birleşik Devletleri tarafından verilmiştir.
360'tan fazla standart kuruluşta etkin bir şekilde rol alarak endüstri standartlarını belirleyecek 54.000'den fazla teklif sunduk. Ayrıca, bulut bilişim, 5G ve Nesnelerin İnterneti gibi yeni geliştirilen alanlara yatırım yapmak adına açık kaynak topluluklarına yatırım yapıyor ve sektörün büyük oyuncularıyla ortaklık yapıyoruz.
5G
Huawei 5G yarışında lider konumdadır. 5G teknolojisi ve dağıtım hususunda sektörün geri kalanının bir yıl önünde yer alıyoruz. Kapsamlı 5G sistemleri sunabilen tek şirketiz. Bu hem kablosuz baz istasyonlarını hem de kendiliğinden gelişen anten ve çipleri içermektedir. Bu eşsiz teknolojik avantaj, Huawei'in sektördeki en iyi performans gösteren, en entegre ve enerji tasarruflu 5G çözümlerini sunmasını sağlar.
5G dağıtımı için diğer şirketlerden daha fazla iş ortağı güvenini kazandık. 40'ı aşkın ticari sözleşme imzalamakla beraber, 50'den fazla ortakla da iş birliği sözleşmesi imzaladık. Avrupa, Asya ve Orta Doğu'ya 70.000'den fazla 5G baz istasyonu gönderdik.
Huawei'in yenilikleri ve ürünleri olmadan, 5G'nin piyasaya sürülmesi daha fazla zaman alacak, daha pahalı olacak ve bu faturayı tüketiciler ödeyecektir. 5G ağ dağıtımları için en iyi tedarikçiyi kullanmaya odaklanan hükümetler ve müşteriler bu yeni teknolojinin piyasaya çıkış süresini önemli ölçüde kısaltacaktır. Örneğin, Kore'deki LG U+, 5G şebekelerini Huawei ekipmanlarıyla dağıttıktan sonra 5G servislerini zaten başlatmıştı.
Huawei, 5G araştırmalarına 2009'da başladı ve 5G standartlarının kilit destekçisi olmaya devam etti. Operatörler ve tüketicilerin fiyatı makul 5G'den faydalanabilmesi adına açık ve rekabetçi bir piyasanın olması gerektiğine inanıyoruz. Bu amaçla 5G Otomotiv Birliği (5GAA), 5G Paylaşım Birliği (5GSA) ve Bağlı Endüstriler ve Otomasyon (5G-ACIA) için 5G Anlaşması gibi endüstri kuruluşlarını kurduk ve AB'nin 5G Altyapı Kamu-Özel Ortaklığı'nın da bir üyesiyiz (5G PPP).
Yapay Zeka (Artificial Intelligence)
En basit şekilde açıklamak gerekirse yapay zeka (AI), düşünen, uyum sağlayan ve insan gibi bir zekaya sahip makinelerin yaratılmasıdır. Sanayi Devrimi sırasında elektrik enerjisinde olduğu gibi, AI da 21. yüzyılın en önemli teknolojisi olacaktır. AI uygulamalarının belirli bir sınırı yoktur ve halihazırda sağlık, otomotiv, finans ve oyun sektörü gibi birçok sektörde kullanılmaktadır. Huawei, 2025 yılında küresel AI pazarının 380 milyon ABD Doları bulmasını beklemektedir.
10 yıldır AI üzerinde çalışıyoruz. Araştırma ve yeteneklere yatırım yapmak, güçlü bir AI portföyü oluşturmak, açık bir küresel ekosistem geliştirmek ve Huawei'de operasyonel verimliliği artırmak bizim stratejimizdir. AI çözümlerimiz, ortaya çıkan ve gelişen bu teknolojiyi herkes için daha erişilebilir ve daha uygun hale getirmektedir.
Kısa bir süre önce tüm ağlarda, bulutlarda ve cihazlarda kullanılabilen full-stack, tüm senaryolar için AI portföyümüzü tanıtarak müşterilerimiz için geniş işlevsellik sağladık. AI teknolojilerimiz, haberleşme sektöründe ağ işletimini ve yönetimini kolaylaştıracaktır. AI çözümlerimiz işletmeler ve hükümetlerin daha verimli hale gelmesine yardımcı olmaktadır.
Teknolojimiz, akıllı cihazları müşteriler için daha akıllı bir hale getirmektedir. Yeni Mate 20 Pro cihazımızda, yüz ifadelerini ve duygularını görme engelliler için karşılık gelen seslere “çevirebilen” bir uygulama da dahil olmak üzere inanılmaz AI özelliklerini de “kameraya” ekledik. Ek olarak, yeni AI Ascend serisi çiplerimizde veri merkezlerini ve akıllı cihazları hedefledik. Bu çipler, pazardaki diğer çiplerden daha hızlı bir şekilde daha fazla veri işleyerek insanların ihtiyaç duyduğu bilgilere daha hızlı erişebilmesine olanak sağlıyor.
AI'yı herkes için daha kapsayıcı, etkili ve güvenilir hale getirmek amacıyla endüstri ortakları, açık kaynak toplulukları ve geliştiricilerle birlikte çalışmaya kendimizi adadık. Ekim 2018'de bunun bir göstergesi olarak yeni nesil AI yeteneklerini eğitmek amacıyla 140 milyon dolarlık bir eğitim fonunu açıkladık.
Mobil
Huawei, dünyanın en büyük ikinci akıllı telefon üreticisidir. Geçen yıl, 2018'de tüketici ürünleri satışları 52 milyar doları aştı. 200 milyondan fazla akıllı telefon ve toplam 100 milyon PC, tablet, takılabilir cihaz, yönlendirici ve diğer IoT cihazı sattık.
İki öncü akıllı telefonumuz - Mate serisi ve P serisi - ICT sektöründeki 30 yıllık deneyimin meyveleridir. Bu cihazlar, en iyi yeniliklerimizden bazılarını bir araya getirerek, insanların çevrelerindeki dünyadan en iyi şekilde yararlanmasını sağlıyor.
2018'de yepyeni bir AI çipi içeren Huawei Mate 20 serisini piyasaya sürdük. Leica'daki ortaklarımızın inanılmaz mercek teknolojisiyle birlikte, sektörün en iyi performans gösteren akıllı telefonunu beğeniye sunduk.
Geçtiğimiz yılın Aralık ayında, görme engellilerin çevreleriyle iletişimine yardımcı olmak amacıyla yüz ifadeleri ve duygularına karşılık gelen sesleri “çevirebilen” bir yazılımla birlikte gelen Mate 20 Pro'muzla bir adım daha ilerledik.
Yeniliklerimiz bununla sınırlı kalmıyor: Pillerimiz piyasanın en uzun ömürlü cihazlarını ortaya çıkarıyor, GPU Turbo işleme teknolojimiz, oyunların mobil cihazlarda oynanmasını zevkli hale getiren kesintisiz grafikler sunar. Süper hızlı pil şarjı konusunda sektörün lider güvenlik sertifikasını alan ilk akıllı telefon şirketi olduk.
2019 yılında, 5G çiplerinin cihazlarımıza katılmasıyla birlikte daha fazla yeni teknoloji göreceğiz. Dünyanın katlanabilen ilk akıllı telefonları da Şubat 2019'da tanıtıldı.
Diğer tüm teknolojilerimizde olduğu gibi, kendimizi sektörde iş birliği içinde çalışmaya adamış durumdayız. Kirin (AI) çip setlerimizi temel alan HiAI ekosistemi, yeni, akıllı uygulamalar oluşturmak adına dünya çapındaki ortaklara ve geliştiricilere açıktır.
Güvenlik, Huawei'in genlerinde vardır. Güvenlik gereklilikleri ürünlerimizin tasarlanma, oluşturulma ve gönderim şeklinde saklıdır. Huawei'de kurulduğu 1987 yılından bu yana hiçbir siber güvenlik olayı yaşanmamıştır.
Siber güvenliğin öneminin bilincindeyiz ve hükümetlerin ve müşterilerin güvenlikle ilgili çeşitli kaygılarını anlıyoruz. Huawei, açık ve şeffaf bir güvenlik kontrolü çerçevesinin kurulmasının, tüm endüstrinin ve teknolojik yeniliklerin sağlam ve sürdürülebilir gelişimine ön ayak olacağına, aynı zamanda insanlar arasında sorunsuz ve güvenli iletişimi kolaylaştıracağına inanmaktadır.
Huawei bunu hesaba katarak kapsamlı bir küresel siber güvenlik kontrol sistemi oluşturmuştur ve bu sisteme yaptığı yatırımları sürdürecektir. Her yıl, Ar-Ge bütçemizin %5'ini siber güvenlik Ar-Ge'sine ayırıyoruz. Ayrıca, küresel olarak ürünlerimiz ve hizmetlerimizin güvenliğini daha da ileri taşımak adına önümüzdeki beş yıl boyunca 2 milyar ABD Doları değerinde yatırım yapacağız.
Bu önemli bir şirket stratejisi olmakla beraber BM, ABD ve AB'nin tüm ihracat denetim ve yaptırım yasaları ve yönetmelikleri dahil olmak üzere, faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki ve bölgelerdeki tüm yasa ve yönetmeliklere uymamızı sağlamak adına sağlam uyumluluk sistemini genişletme ve iyileştirme taahhüdümüzü göstermektedir. Bu hem şirket politikası, hem de faaliyetlerimizde en temel ilkemizdir.
Varsa yoksa güvenlik
Günümüzün bağlantılı toplumunda, küresel ICT sektörü siber güvenlik tehditlerini çözemez veya üstüne gidemez ise dijital dünya kaçınılmaz olarak çökecektir.
Bu nedenle müşterilerimiz için güvenli ağlar oluşturmak bir numaralı amacımızdır.
Huawei'in varlığının tek nedeni müşterilerine hizmet etmektir.
Doğal afetler, savaşlar, siber saldırılar - hiçbir şey müşterilere istikrarlı, güvenilir, güvenli bir ağ sağlamak adına elimizden gelenin en iyisini yapmamızı engellemedi.
Duyduklarınıza rağmen, çalışanlarımızın sahip olduğu %100 özel bir şirketiz. Gizli bir ortağımız yok. Kimseye hesap vermiyoruz. Tüm yasalar ve yönetmeliklere uyuyoruz.
Herhangi bir otorite bizi müşterilerimizin güvenini kötü bir şekilde ihlal etmeye zorlarsa, itibarımızın sonsuza dek mahvolmasına izin vermek yerine şirketi kapatmayı tercih ederiz.
Her büyük teknoloji şirketinin bir vizyonu, geleceği tasarlama yöntemi vardır. Bizim vizyonumuz, tamamen bağlantılı, akıllı bir dünya için her bireye, eve ve işletmeye dijitali getirmektir.
Bu vizyonu gerçekleştirmek ve müşterilerimizin gizliliğini ve güvenliğini savunmak için her ne pahasına olursa olsun fedakarlık yapmaya hazırız.
Hiçbir ülkeye, kuruluşa veya bireye güvenliklerini ihlal ederek veya güvenlerini boşa çıkararak zarar vermeyeceğemize yemin ederiz.
Bu bizim en büyük gündemimizdir. Size verdiğimiz en önemli sözümüzdür.
Yazılım Mühendisliği Dönüşümü için 2 Milyar ABD Doları
Kendimizi siber güvenlik ve gizlilik korumasına adıyoruz. Geliştirdiğimiz her ICT altyapısı ürününe ve çözümüne güven ve yüksek kalite sağlama konusunda kararlıyız.
Huawei, ekipmanlarımızın güvenlik standartlarını artırmak ve yazılım mühendisliği yeteneklerimizi ve uygulamalarımızı geliştirmek için önümüzdeki beş yılda 2 milyar ABD doları harcayacak.
Huawei'in siber güvenlik faaliyet alanları:
Güvenlik: Hizmetlerin ve verilerin gizliliğini, bütünlüğünü ve kullanılabilirliğini koruma yetenekleri dahil olmak üzere ürünlerimizin savunma yeteneklerinin güçlendirilmesi.
Esneklik: Sistemin, saldırı altındayken, bozulmuş durumda olsa bile bilinen bir durumda olmaya devam etmesinin ve saldırıdan sonra hızla iyileşmesinin sağlanması.
Gizlilik: Gizliliğin korunması, yasal bir gerekliliktir ve Huawei'in önemli değerlerinden biridir. Kullanıcılar, verilerinin nasıl ve ne zaman ve kendi bireysel ihtiyaçlarına göre bilgi almak isteyip istemediklerini uygun bir şekilde kontrol edebilmelidir. Veri kullanım politikaları şeffaf olmalıdır ve biz de gizli verileri tamamen korumak için doğru yetenekleri ve mekanizmaları sağlamalıyız.
Güvenilirlik ve Kullanılabilirlik: Ürünlerimizin kullanım ömrü boyunca uzun vadede hatasız operasyonunu sağlamak içindir. Hızla kurtarılabilen ve kendi kendini yönetebilen bir özellikte olmalı ve tahmin edilebilir ve tutarlı hizmet sağlamalıdır.
Bağımsız Üçüncü Taraf Sertifikalı
Birleşik standartlar ve sertifikalar, Huawei'in siber güvenlik kontrol sisteminin önemli bir parçasıdır. Huawei, küresel olarak kabul edilen siber güvenlik standartlarını ve sertifikalarını savunup bunlara uyum sağlıyor.
2004'ten bu yana, Huawei'in güvenlik yönetim sistemi BS7799-2/ISO 27001 sertifikası ve Huawei'in ürünleri de CC, FIPS, PCI DSS, CSA STAR ve O-TTPS dahil olmak üzere 200'den fazla güvenlik sertifikası aldı.
Huawei açık ve şeffaf olmaya devam ediyor ve ürünlerinin ve çözümlerinin güvenliğini bağımsız olarak test eden ve değerlendiren hükümetler, müşteriler ve üçüncü taraf test kurumlarıyla aktif olarak iş birliği yapıyor.
2010 yılından bu yana Birleşik Krallık hükümetiyle çalışıyoruz. Birleşik Krallık'ta Huawei'in haberleşme pazarında sattığı ürünlerin güvenliğini denetleyen bağımsız bir Siber Güvenlik Değerlendirme Merkezi kurduk. Benzer bir sistemi Kanada'da da kurduk.
Huawei, Brüksel'de ve Çin'in Dongguan şehrinde iki güvenlik testi ortamı oluşturdu. Bu ortamlar, müşteriler veya belirlenmiş üçüncü taraf kurumları için gerekli test araçlarını, ekipmanlarını, kaynakları ve teknik desteği sağlar. Böylece, Huawei'in ürünlerinin güvenliğini bağımsız olarak doğrulamalarına yardımcı olur. Birçok müşteri, doğrulamasını Huawei desteğiyle gerçekleştirmiştir.
Sürdürülebilir
gelişime olanak sağlar
Endüstri
gelişimine katkı sağlar
Ekonomik
büyümeyi hızlandırır
Müşterilerimiz için değer yaratıyoruz. Kuruluşlara ve endüstrilere, dijitalleşmelerine yardımcı olacak açık, esnek ve güvenli ICT altyapı platformları sağlıyoruz. Kurumsal müşterilerimize ihtiyaçlarıyla birlikte gelişecek stabil, güvenilir ve güvenli bulut hizmetleri sunuyoruz. Akıllı telefonlarımız ve diğer akıllı cihazlarımız, insanların işinde, günlük ve eğlence hayatında dijital deneyiminlerini iyileştiriyor.
Sürdürülebilir gelişime olanak sağlıyoruz. Sorumlu bir kurumsal vatandaş olarak Huawei, dünyanın en uzak bölgelerinde ve felaketten etkilenen topluluklardaki dijital bağlantı kopukluğunu gideriyor. Ekipmanlarımız, Batı Afrika'nın Ebola'dan etkilenen bölgelerinde, Japonya'daki tsunaminin ardından nükleer etki altında kalan alanlarda ve Çin'in şiddetli bir deprem atlatan Sichuan bölgesindeki iletişim ağlarını eski haline getirip bu bölgelerdeki temel haberleşme ekipmanlarının güvenilir bir şekilde çalışmasını sağladık. Yaptığımız her şey, düşük karbonlu ve çevre korumayı ön planda tutarak müşterilerimize enerji tasarrufu sağlayan ve Huawei'nin çevresel etkisini azaltan üst düzey ürünler ve çözümler sunuyor. Küresel çaptaki Geleceğin Tohumları programımız, bilgi aktarımını ve dijital topluluğa daha geniş katılımını teşvik etmek amacıyla 108 ülke ve bölgede genç yeteneklerle çalışmaktadır.
Güvenli ve stabil ağ çalışmaları sağlıyoruz. 30 yıldan uzun süredir kariyer ortaklarımızla yakın ilişkiler geliştirdik ve 170'ten fazla ülke ve bölgede 1500'den fazla ağ geliştirdik. Dünya çapında üç milyardan fazla insana bağlantı olanağı sağlayarak Bilgi Çağı'nın gelişini birlikte hızlandırdık. İnternetin tamamen erişilebilir ve bağlanılabilir olmasına yardımcı olduk.
Endüstri gelişimini teşvik ediyoruz. Temel standartlar oluşturmak ve endüstrinin paylaşılan başarısına bir temel oluşturmak adına 360'tan fazla standart kuruluşunun, endüstri ortaklıklığının ve açık kaynak topluluğunun aktif üyesi olarak endüstriyi ileri taşıyoruz. Birlikte, bulut bilişim, yazılım tanımlı ağ oluşturma (SDN), ağ işlevleri sanallaştırma (NFV) ve 5G'de yenilikçiliği teşvik ediyoruz.
Ekonomik büyüme sağlıyoruz. Huawei, faaliyet gösterdiğimiz her ülkede gelir vergilerini ödüyor, yerel istihdam fırsatları sunuyor ve ICT değer zincirinin gelişimini hızlandırıyor. Ayrıca, tüm sektörlerin dijital dönüşümünü yönlendiren, ekonomik büyümeyi teşvik eden ve yaşam kalitesini iyileştiren yenilikçi ICT çözümleri de sunuyoruz.
Soru Cevap
-
Japonya'nın sunduğu 5G ekipmanları yasağına karşılık Huawei'in yanıtı nedir?
Japon hükümeti tarafından yayınlanan satın alma rehberi, özel bir ülke veya şirkete ilişkin ayrıntılar sunmamaktadır. Huawei'in Japonya'daki işleri normal bir şekilde devam etmektedir.
-
Adalet Bakanlığı'nın 28 Ocak 2019 tarihli suçlamalarına Huawei'in yanıtı nedir?
Şirkete getirilen suçlamaları öğrendiğimizde hayal kırıklığına uğruyoruz. Sayın Meng'in tutuklanmasından sonra şirketin, Adalet Bakanlığı ile Doğu New York Bölgesi soruşturmasını tartışma imkanı bulmak için görüşmek istemesine karşın bu talep açıklama yapılmaksızın reddedildi.
Batı Washington Bölgesi'deki ticari sır iddianamesindeki suçlamalar, Seattle jürisinin ticari sır iddiasında ne zarar, ne de kasıtlı ve kötü niyetli bir davranış bulmasından sonra zaten taraflarca açılması karar verilen bir davanın konusuydu.
Şirketimizin, iştiraklerimizin veya bağlı kuruluşlarımızın iddianamelerde öne sürülen ABD yasalarının ihlal edildiği suçları işlediği beyanını reddediyoruz. Sayın Meng'in yaptığı herhangi bir yanlışlıkla ilgili bilgimiz yoktur ve ABD mahkemelerinin de nihayetinde aynı sonuca varacağına inanıyoruz.
-
Huawei'in Polonya'daki olaylara tepkisi nedir?
11 Ocak 2019'da bildirildiği üzere, Polonya'daki yetkililer casusluk faaliyetleri olduğu iddia edilen iki kişiyi tutuklayıp ceza verdi ve bu kişilerden bir tanesi de Huawei çalışanıydı.
Polonya güvenlik hizmetleri sözcüsü, Polonya İç Güvenlik Ajansı'nın (ISA) 8 Ocak'ta Çinli bir vatandaşı ve eski bir Polonya güvenlik görevlisini tutukladığını söyledi. Çalışan ise açıkça “Bu konunun eylemleriyle ilgisi var, çalıştığı şirketle hiçbir ilgisi yok” dedi.
Huawei, bu kişinin istihdamını sonlandırmaya karar verdi. İddia edilen eylemlerinin şirketle hiçbir ilişkisi yoktur. Huawei'in iş sözleşmesinin şartlar ve koşullarına uygun olarak, söz konusu olay Huawei'in itibarını zedelediği için bu kararı verdik.
Huawei, sağlam bir uyum sistemini genişletme ve iyileştirme konusunda tamamen kararlıdır. BM, ABD ve AB'nin tüm ihracat kontrol ve yaptırım yasaları ve düzenlemeleri dahil olmak üzere, faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki ve bölgelerdeki yürürlükte olan tüm yasa ve düzenlemelere uyarız. Bu hem şirket politikasıdır hem de faaliyetlerimizde en temel ilkemizdir.
-
Kanada'da durum nedir?
Kanada, Huawei'in teknolojilerinin kullanımını kısıtlamamıştır. Mevcut mobil ve bağlanabilirlik ağı sistemlerinin yanı sıra 5G de buna dahildir. Kanadalı müşterilerimizle her zamanki gibi çalışmaya devam edeceğiz.
CFO hususunda ise mevcut durumda yasal kovuşturma sürmektedir. Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri yasal sistemlerinin açık ve adaletli olduğuna ve adil bir sonuca ulaşacaklarına inanıyoruz.
-
Avustralya'nın Huawei 5G ağ ekipmanlarına uyguladığı yasağa karşı Huawei'in tepkisi ne oldu?
Avustralya hükümetinin Huawei'i ülkenin 5G piyasasına sürülmesinden alıkoyma kararı, gerçeğe dayalı, şeffaf veya adil bir karar alma sürecinin sonucu değil, siyasi olarak alınan bir karardır. Avustralya halkının uzun vadeli çıkarları ile uyumlu değildir ve Avustralya işletmelerinin ve tüketicilerinin mevcut en iyi iletişim teknolojileri arasından seçim yapma hakkını yok sayar.
Rekabetçi olmayan bir pazar, ağ yapım maliyetini artıracak ve Avustralya'nın dijital ekonomiye geçişinde kalıcı etkilere neden olacaktır. Sonuç olarak, hükümetin eylemlerinden en çok zarar görecek olanlar günlük işletmeler ve tüketicilerdir.
Aslına bakarsanız, bunun kanıtları ülkedeki dördüncü mobil ağın iptali ile zaten görüldü. Oluşan ek karmaşıklığın yanı sıra diğer tedarikçilerin artan kullanım masraflarına atıfta bulunulan tek sebep olarak TPG Telecom hükümetin Huawei üzerinde uyguladığı yasağı göstermektedir.
Her ülke için güçlü ve ekonomik büyüme için, adil ve güçlü pazar rekabeti esastır. Avustralya hükümetinin eylemleri, ticarette rekabet ve ayrımcılık yapmama ilkelerini baltalıyor. Huawei'in idaresi, güvenliği veya Avustralya'da emniyetli ve güvenli bir şekilde ticaret yapma uygunluğu ile ilgili herhangi bir endişe tespit edilmediğinden, hükümete yanıt verebileceğimiz hiçbir şey sunulmadı.
-
HSBC ve Standard Chartered'ın yeni bankacılık hizmetleri ve fonlarını geri çekme kararına karşılık Huawei'in yanıtı nedir?
Huawei'in işleri güçlü, çalışmalar normal akışında ve dünya çapındaki finansal ortaklarımızın büyük desteğinin tadını çıkarmayı sürdürüyoruz.
Huawei her bir ortağına değer verir. Finansal ortaklarımızla kurduğumuz uzun süren ve karşılıklı fayda sağlayıcı değer yaratan ilişkiler gibi, ortak çalışmaya dayalı ilişkiler kurmak için her türlü çabayı gösteriyoruz.
-
Huawei güvenlik hakkındaki endişelere yanıt vermek için neler yapıyor?
Asılsız iddialarla mücadele etmek çok zordur. 30 yıllık işletme tarihinde hiçbir zaman büyük bir güvenlik ihlali yaşanmadı, ancak ki bize karşı bir kanıt gösteren olursa bu kanıtı doğrudan ele alacağız. Bugüne kadar herhangi bir kanıt sunulmadı.
Birleşik Krallık, Kanada ve Almanya'da test tesisleri kurduk ve 2019'un başlarında Belçika'da bir tane daha kurmayı planlıyoruz. Bu tesisler ekipman ve yazılımımızı değerlendirmek adına istihbarat ve siber güvenlik sinyalleri konusundaki bağımsız uzmanlara olanaklar sağlar. Bu tesislerin açık olduğu süre boyunca da “arka kapı” olarak adlandırılan herhangi bir kanıt bulunamamıştır.
Geçtiğimiz yılın sonunda, yazılımımızı iyileştirmek ve ekipmanlarımızın daha fazla incelenmesini sağlamak adına 2 milyar ABD doları değerinde bir fon (19 Aralık 2018) açıkladık. Bu bütçe, daha fazla laboratuvar kurmak ve daha fazla insanı işe almak için kullanılacak ve yakında dış testler ile birlikte, ekipman ve yazılımlarımızla dünyada teknoloji şirketleri arasında en fazla test edilen şirket olacağız. Ekipmanımızın siber güvenlik tehdidi teşkil etmediği ve tamamen şeffaf olmaya istekli olduğumuz konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmamak istiyoruz.
-
Vodafone, Huawei ile olan ilişkisini sonlandırmaya mı karar verdi?
Vodafone, Huawei ekipmanlarının Avrupa'daki ana ağlarında dağıtımını duraklatma kararı aldı. Bu, Vodafone'un Huawei ile olan ilişkisinin sona erdiği anlamına gelmez. Ana ağların Vodafone'un 5G ağ dağıtımının yalnızca küçük bir kısmını temsil ettiğini ve Huawei'in Vodafone'un 5G dağıtımını hala desteklediğini açıkça belirtmek istiyoruz.
Vodafone, 2007'den bu yana Huawei'in uzun vadeli ve stratejik bir ortağıdır ve biz de şirketin sürekli desteğinden ötürü minnettarız.
Ayrıca, şirketin Avrupa haberleşme pazarında oynadığımız rolün farkına varmasından ve 5G tedarikçileri etrafında gerçeklere daha çok dayanan bir iletişimin kurulmasından ötürü minnettarız. Vodafone CEO'su Nick Read geçtiğimiz günlerde şöyle bir açıklama yaptı: “Açıkçası, kablosuz iletişim düzeyinde tam bir yasak olsaydı bu yalnızca bizim için değil tüm Avrupa haberleşme sektörü için çok büyük bir sorun olacaktı…Şimdi herkesin anlayışını geliştirmek için güvenlik kurumları, siyasetçiler ve Huawei ile etkileşime geçmenin tam zamanı.”
-
Çin'in yeni Ulusal İstihbarat Yasası geçen yıl kabul edildi ve Huawei'i ve diğer Çinli şirketleri Çin'in istihbarat topluluğu ile iş birliği yapmaya mecbur kıldı. Size nasıl güvenebiliriz?
Dürüst olmak gerekirse, medyada pek çok yanlış rapor olmasına rağmen Çin yasaları Huawei'in ağlara veya ekipmanlara “arka kapı” yüklemesini gerektirmiyor. Bu husus Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından netleştirildi. Ayrıca bu konuyu Çin'deki lider hukuk firması Zhong Lun ile bağımsız olarak doğruladık ve görüşleri, dünyanın önde gelen hukuk firmalarından biri olan Clifford Chance tarafından gözden geçirildi ve onaylandı. Görüşleri, Karşı Casusluk Yasası, Terörle Mücadele Yasası, Siber Güvenlik Yasası, Ulusal İstihbarat Yasası ve Devlet Güvenlik Yasası ile ilgili hükümlerin, Çin Halk Cumhuriyeti hükümet yetkililerine telekomünikasyon ekipmanlarına arka kapılar, gizli dinleme cihazları ya da casus yazılımlar yerleştirme yetkisi vermediğini doğrulamaktadır.
Huawei asla böyle bir talep almadı ve böyle bir talep alsaydık buna uymayı kategorik olarak reddederdik. Huawei bağımsız bir şirkettir ve müşteri odaklılığı yaptığımız her şeyin merkezinde yer almaktadır. Özellikle siber güvenlik ve kullanıcı gizliliğinin korunması söz konusu olduğunda hiçbir ülke, kuruluş veya bireye taviz veya zarar vermeyiz.
-
Huawei kişisel verilerimi korumak için ne yapıyor? Huawei'in gizlilik korumasına ilişkin görüşleri nelerdir?
Huawei, ürünlerimizi ve hizmetlerimizi kullanan herkesin gizliliğini korumakta kararlıdır. Bizim için gizlilik koruması, siber güvenlik kadar önemli bir konudur.
"Huawei, sağlam bir uyum sistemini genişletme ve iyileştirme konusunda tamamen kararlıdır. BM, ABD ve AB'nin tüm ihracat kontrol ve yaptırım yasaları ve düzenlemeleri dahil olmak üzere, faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki ve bölgelerdeki yürürlükte olan tüm yasa ve düzenlemelere uyarız. Bu hem şirket politikasıdır hem de faaliyetlerimizde en temel ilkemizdir.”
Huawei iş birimlerinin tümünde siber güvenlik ve kullanıcı gizliliğinin korunması ofisleri mevcuttur. Bu da gizlilik korumasının günlük işlemlerimizin bir parçası olmasını sağlar. Müşteri gizliliğinin korunması ve iletişim özgürlüğü Huawei'in Çalışan İş Yönetimi Kılavuzu'nun (BCG) önemli bir parçasıdır. Dünya genelinde, her bir Huawei çalışanı bu kılavuzu öğrenmeli, imzalamalı ve hükümlerine uymalıdır.
-
Huawei'in sahibi kimdir?
Huawei bağımsız, özel bir şirkettir. Hükümet veya herhangi bir üçüncü taraf şirketinin mülkiyeti, kontrolü altında değiliz ve bu tür şirketlerle bir bağlantımız yoktur.
Aslına bakarsanız, Huawei ilk günlerimizden beri geçerli olan Çalışan Hisse Sahipliği Programı (ESOP) aracılığıyla çalışanlarımızın mülkiyetindedir. 2018 itibarıyla 96.768 çalışan hissedarımız bulunmaktadır. Huawei'de çalışmayan hiç kimse tek bir hisseye dahi sahip olamaz. Kurucumuz Ren Zhengfei'nin şirketteki payı %1,14'tür.
Çalışan mülkiyeti sayesinde hızlı bir büyüme gerçekleştirdik. Yıllar geçtikçe sadık çalışanlarımız için bir teşvik halini aldı ve yetenekli insanları şirketimize çekmemize yardımcı oldu. Pek çok kamu şirketinin aksine Huawei'in kararları üç aylık gelirlere ve yıllık kar paylarına bağlı değildir.
-
Huawei'in Çin hükümeti ile ilişkisi nedir?
Huawei, yalnızca çalışanlarımızın sahip olduğu özel bir şirkettir. Çin hükümeti dahil olmak üzere üçüncü taraflar şirkette pay sahibi olamaz.
Küresel bir şirketiz, faaliyette bulunduğumuz ülkelerin hükümetlerine karşı şeffafız ve Çin hükümeti de dahil diğer hükümetlerle açık bir iletişimimiz var.
Çoğu şirket gibi bizim de Çin dahil olmak üzere faaliyette bulunduğumuz ülkelerde hükümetlerle yaptığımız ticari sözleşmeler var. Çin hükümetine sivil iletişim ürünleri satıyoruz ve bu ilişkinin kapsamı bundan ibarettir.
-
Huawei'in Çin Komünist Partisi (CPC) ile bir bağlantısı var mı?
Çin yasalarına göre; Çin'de faaliyet gösteren Çinli ve yabancı şirketlerin CPC (Communist Party of China) topluluğu kurması zorunludur. Bu yasaya uygun olarak Huawei bir CPC Komitesi kurmuştur. CPC Komitemiz operasyonel veya ticari kararlara müdahil olmamaktadır.
Kurucumuz Ren Zhengfei de bir CPC üyesidir ama bunun işimizle bir ilgisi yoktur. Bunu açıklamak tarihi bağlamda faydalı olacaktır. Ren Zhengfei'nin gençlik zamanlarında, yönetici olabilmek için CPC üyesi olmanız gerekiyordu. Hatta orduda baş aşçı olmak için bile bu gerekliydi.
-
Huawei ya da Ren Zhengfei'nin PLA ile bir bağlantısı var mı?
ABD ve dünyadaki diğer işletme liderlerinde de olduğu gibi kurucumuz ve CEO'muz Ren Zhengfei gençlik yıllarında orduya hizmet etmiştir. Ren 1974'te Çin Halk Kurtuluş Ordusu'na katılmış ve dokuz yıl sonra 1983'te emekli olmuştur.
-
Ren Zhengfei'nin kariyerini teknolojide devam ettirme sebebi neydi?
Orduda bir teknisyen olan Ren, Technip Speichim adlı Fransız şirketi adına inşa edilecek fabrikada çalışmak üzere atanmıştı. Giysiler için sentetik fiber üreten, Liaoyang merkezli bir fabrikaydı. Bu durum, Çin'de başka bir bölgede olmayan ileri otomasyon düzeyine sahip teknoloji hakkında Ren'e tecrübe kattı.
Fabrikada, üretim ekipmanını test etmek için kullanılan aletten kalmamıştı. Ren matematiksel çıkarım kullanarak bir alet tasarladı ve bu sayede endüstride tanındı ve Ulusal Bilim Konferansı'na üye olma davetiyesi aldı. Ancak, Huawei'in teknolojisinin Sayın Ren'in geçmişte orduda edindiği tecrübeyle bir bağlantısı yoktur.